Obsesif Kompulsif Bozukluk ve Tedavisi
Halk arasındaki adıyla takıntı hastalığı ciddiye alınması gereken bir psikolojik rahatsızlıktır. Obsesif Kompulsif Bozukluk bir akıl hastalığı veya delilik hali değil, psikolojik bir bozukluktur.
Bu hastalıkta da bir biyolojik bir alt yapı vardır. Yani beyin biyolojisi vücut kimyasıyla ilgili, bir ilaç desteği gerektiren bi durum vardır. Bu hastalıkta ilaç tedavisi şarttır, ama sadece ilaç tedavisi ile düzelmez, psikoterapi desteği de şarttır. Kişide bir takım, takıntılı haller vardır. Örnek olarak, kirlenme takıntısı ve temizlenme halleri, elim yeterince temizlenmedi, kirlendi ve temizlenmedi döngüsü gibi benzer şeylerin içerisinde devamlı uğraşabilir. Kapıları, tüpleri, muslukları açıp kapatıp kontrol edebilir, kapattım mı? kapatmadım mı? Emin olamama halleri, titizlik ,detaycılık, mükemmeliyetçilik eşlik edebilir. Çok yıpratıcı yorucu bir rahatsızlıktır. Kişiyi de etrafını da çok yıpratır. Obsesif Kompulsif vakalarının ortalama olarak, insanların üçte biri belirgin derecede düzelir. İkinci üçte biri kısmen düzelir. Son üçte biri de düzelmez. Tedaviye dirençlidir. Burada insanların hangi guruba gireceği, kişinin kendi çabasına, umuduna ve gayretine bağlıdır. Eğer kişi ben bunlarla başa çıkmayı öğrenemem derse büyük olasılıkla öğrenemez. Eğer kişi “Hayır ben bunlarla başa çıkmayı öğreneceğim!” derse ve bir takım terapi desteğiyle takıntıya harcadığı mesailerin içeriği ve şiddeti giderek azalır ve kapsüle eder. Aksi halde hayatının her yanına dağılır ve kişi hayatın diğer cephelerini ihmal etmeye başlar. Bir tür kilitlenme hali olur, sürekli bir tehlike algısı ve tedbir arayışı olur. Halbuki kişiye şunu öğretmeye çalışıyoruz, bak sen bir şekilde yaşam tablonun o kadar küçük bir alanıyla uğraşıyorsun ki, tablonun bütününü göremez hale geldin. Şu takıntılarını bir daraltalım ve hayatın diğer cephelerine de yatırım yapman önemli, yeni cepheler açman önemli, hayatında başka etkinliklere aktivitelere zaman ve enerji ayırması o opsesyon mesaisini azaltabilir, Ama kişi antenlerini açıp sürekli bir tehlike algısı ve tedbir arayışına girerse, giderek bu kaygılar artıyor. Kişinin öğrenmesi gereken şeylerden birisi de şudur,
“Dünya emniyetli bir yer değil ve olmayacak, hep bir takım riskler var ve hep olacak ve bunla yaşamayı öğreneceğim” diyen kişiler takıntılarıyla başa çıkmayı öğreniyor.
Yukarıdaki metin sadece bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır ve yazarın aktardığı görüşleri içermektedir, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.
Hekim.Net® hekimler, diş hekimleri, veteriner hekimler ve bu mesleklerin öğrencilerine özel tam işlevli ve ücretsiz bir sosyal medya ve bilgi paylaşım portalıdır. Meslektaşlarımızdan biriyseniz bu linke tıklayarak kayıt sayfamıza ulaşabilirsiniz.