Skleroterapi, köpük, iğne tedavisi
Skleroterapi (Köpük, iğne) Tedavisi
Skleroterapi, damarı tamamen yok etmek için bir kimyasalın, sklerozan bir maddenin damara enjekte edildiği tıbbi bir prosedürdür. Sklerozan damarın en içteki astarına (endotelyum) zarar verir ve damarın ötesindeki kan dolaşımını engelleyen bir süreç ile sonuçlanır. Toplardamarlar oksijensiz kanı periferik dokulardan kalbe geri taşır. Toplardamarlardaki venöz kan basıncı düşük olduğundan, kalbin kasılmaları ile kan ileri doğru pompalanır. Geri akışı önlemek için çoğu damarda kanın yalnızca kalp yönünde akmasına izin veren valfler bulunur. Bu kapakçıklar yetersiz hale geldiğinde damarlar genişler ve şişer (varis). Bu varisleri besleyen daha küçük damarlar da büyüyebilir ve ciltte kırmızı veya mavi örümcek damarları olarak görünebilir. Varisli damarlar, venöz yetmezlik adı verilen bacağın kronik şişme durumuna yol açabilir. Venöz yetmezlik, bir kişiyi bacak şişmesine, kan pıhtılarına ve cilt ülserasyonuna yatkın hale getirir. Daha sık olarak, hasarlı damarlar, göze hoş gelmeyen örümcek damarları olarak kendini gösterir. Bu tip damarların yok edilmesi hem tıbbi hem de kozmetik açıdan arzu edilebilir.
Daha önce de bahsettiğimiz gibi skleroterapi bacak varislerini tedavisinde kullanılan bir enjeksiyon tedavisinin adıdır. Damarların büzüşmesine ve daha sonra vücut tarafından absorbe edilmesi ile sonuçlanan çok ince iğneler ile damarın içine sklerozan madde verilmesi işlemidir. Varisli veya istenmeyen damar kalıcı olarak yok olur.
Hastaların %90’ dan fazlası bu işlemden fayda görür. Tedavi seansları bir veya birkaç seanstan oluşur. Tedavi araları belirlenir. Tedavi gören kişi aynı gün işlerine dönebilmektedir. Hasta girişim sonrası yürüyerek evine gidebilmekte, araba kullanabilmektedir.
Skleroterapi uygulamasını kabul etmiş olan çoğu hasta, iğnelerin aslında ne kadar ağrısız ve acısız olduğunu farkettiklerinde çok şaşırmışlardır. Küçük bir çimdikleme yada sinek ısırığı hissedilmektedir ve genellikle hissedilen bununla sınırlıdır. Bazen iğneden sonra hafif bir yanma hissedilebilir, ancak bu yanma çok hızlı bir şekilde azalır ve yok olur.
Köpük tedavisi yöntemleri
1- Klasik sıvı skleroterapi: İnce uçlu iğnelerle varisli damar içine sıvı ilacın enjeksiyonu ile yapılan skleroterapidir. 1 mm çapındaki damarlar için uygundur.
2-Mikro-skleroterapi : Çok ince uçlu iğnelerle ve uygulayıcının da büyütücü gözlük kullanması ile yapılan tedavidir. Çoğunlukla sıvı ilaç kullanılır. 1 mm’in altındaki kılcal daömmarlar için uygulanır.
3- Köpük skleroterapi : Bu yöntemde bir üçlü musluk ve iki enjektör vasıtasıyla , polidokonal hava ile karıştırılarak köpürtülür ve damar içine bu şekilde uygulanır. Buradaki amaç ilacın hacminin genişletilmesi ve böylece damar iç çeperine temas ihtimalinin arttırılmasıdır. 1 mm den büyük damarlara (1-5 mm) uygulanır.
4-Ultrason Rehberli Köpük Skleroterapi : Büyük ve küçük safen damarındaki, yani ana toplardamarlardaki kapakçık yetersizliği ve genişlemelerin tedavisi amacıyla, ultrason eşliğinde yapılan köpük tedavisidir. Hastalıklı damarın içine ultrason eşliğinde serum takar gibi bir kateter takılarak buradan köpük damar içine enjekte edilir. Arkasından elastik bandaj ve varis çorabı giydirilir. Diğer yöntemlerde uygulama sonrası daha az süre varis çorabı veya elastik bandaj kullanımı yeterli olurken, bu yöntemden sonra daha uzun süre varis çorabı veya elastik bandaj kullanımı, hastalığın tekrarlama riskini azaltmak açısından önemlidir.
Ayrıca eğer gerekli ise varisli safen venine uygulanması şu şekilde olur: Diz seviyesinden ultrason ile varisli safen veni bulunur ve iğne ile girilir. Daha sonra bu iğnenin içine ince uzun kateter sokulur. Kasık bölgesindeki damara kadar uzatılır. Ultrason altında kasıktaki damara ve dize kadar olan varisli damar içine köpük sıkılır. Sonra damar içindeki bu köpük damarın içini bozar ve damar bacağın içinde kurutulmuş olur.
Yan etkiler nadir olsa da görülebilir. Allerjik reaksiyon son derece nadirdir. Verilen ilacın damar dışına sızması renk değişikliğine yol açabilir. Tedavi sonrası bu bölgede oluşan morluklar ve şişlikler geçicidir. Kullanılan solüsyonların cinsine göre değişmesine karşın, damarlar boyunca hafif kaşıntı yaşanabilir. Hastaların bir kısmında uygulamadan sonra damarlar koyulaşmaktadır. Bu koyuluklar genellikle 10 – 14 günde ortadan kalkmaktadır. Çok az durumlarda bu koyuluklar 4 -12 aya kadar devam edebilmektedir.
Skleroterapi nasıl yapılır? Skleroterapiden sonra ne beklenir?
Büyük olasılıkla günlük aktivitelerinize hemen dönebileceksiniz.
Herhangi bir rahatsızlık için Parol gibi asetaminofen bazlı ağrı kesici ilaçlar kullanmalısınız. Aspirin ve ibuprofen gibi iltihap önleyici ilaçlar kanınızın pıhtılaşma sürecini etkileyebilir.
Ayrıca kan pıhtılaşma olasılığını azaltmak için aktif kalmalısınız. Ancak birkaç gün koşma, ağırlık kaldırma gibi aerobik egzersizlerden kaçınmalısınız. Bazı durumlarda, birkaç gün boyunca uçmamanız da tavsiye edilebilir.
İşlem genellikle anestezi veya herhangi bir özel hazırlık gerektirmez. Önceden losyonlardan veya yağlardan kaçınmak gerekebileceğinden, insanlar işlemden önce doktorun talimatlarına uymalıdır.
Tedavi sırasında kişi bacakları yukarı bakacak şekilde sırt üstü yatar. Uzman doktor bölgeyi temizler, ardından damara küçük bir iğne yapar. Doktor damara sklerozan bir solüsyon enjekte eder. Kişi yanma, karıncalanma veya hiçbir şey hissetmeyebilir. Enjeksiyon tamamlandığında, doktor kanın damara tekrar girmesini önlemek için bölgeye masaj yapacaktır. Skleroterapiden sonraki ilk 24 saat içinde varis çorabı veya çorap giymeniz önerilebilir. Bunları sadece duş için çıkarmalısınız. İlk günden sonra çoraplar gündüz giyilmeli ve gece yatarken çıkarılabilir. Varis çorabı yerine doktorun önerisi doğrultusunda elastik bandaj da yapılabilir. Birkaç varis varsa, onlardan kurtulmanın tek yolu çok sayıda tedavi olabilir.
Tedaviden sonra, kişiler aktif kalmalıdır. Tedaviden sonraki ilk iki gün güneş ışığından, sıcak banyolardan, saunalardan, yüzme havuzlarından ve plajdan kaçının. Bazı insanlar enjeksiyon bölgesinde hassasiyet veya morarma yaşarlar, ancak kısa sürede iyileşir.
Kimler skleroterapi için iyi bir adaydır?
Medikal tedavi ile kontrol altına alınamayan varis hastalığı olan ve obez olmayan venöz yetmezliği olanlar skleroterapi için ideal adaylardır. Skleroterapi tedavisinin faydalı olup olmayacağını belirlemek için, doktor kontrolü yapılır. Küçük çaplı (4 mm veya daha küçük) göze hoş gelmeyen yüzeysel damarlardan şikayet eden sağlıklı kişiler de skleroterapi adayıdır.
Skleroterapinin tedavi edebileceği alanlar
Varisli damarların gelişmesi için en yaygın alanlar bacaklarınız ve ayaklarınızdır.
Etkilenen damarlar yükselebilir, rengi bozulabilir veya şişebilir ve bazıları derinin altında bulunur ve rahatsızlığa neden olabilir. Örümcek damarları daha küçüktür, cilt yüzeyine daha yakındır ve kırmızı, mor veya mavi görünebilir.
Daha nadiren, hemoroidleri tedavi etmek için skleroterapi kullanılabilir. Hemoroid tedavisi için skleroterapi tipik olarak hemoroidler daha küçük ve harici olduğunda kullanılır. Hemoroid kanaması olduğunda veya diğer sağlık sorunları nedeniyle hemoroidektomi gibi cerrahi bir işlemi riske edemediğinizde de kullanılabilir.
Hasarlı damarların boyutuna bağlı olarak, aşağıdaki alanlarda varis ve örümcek damarlarının tedavisinde skleroterapi kullanılabilir:
-uyluk
-baldır
-ayak bilekleri
-ayak
-yüz (sıklıkla burnun kenarları)
-anüs
Skleroterapinin Riskleri
Skleroterapi güvenli bir işlemdir. Anestezi gerektirmediği için ameliyattan daha az invaziv ve daha az riskli bir seçenektir.
Araştırmalar, vakaların yüzde 75-90'ında örümcek damarlarını etkili bir şekilde ortadan kaldırdığını, ancak tipik olarak birden fazla tedavi gerektirdiğini gösteriyor. Skleroterapi işe yaramadığında cerrahi dahil ek tedavilere ihtiyaç duyulabilir.
Skleroterapiye karşı en yaygın olumsuz reaksiyonlar, enjekte edilen damarın yakınında morarma, kızarıklık ve ağrıyı içerir. İnsanların yaklaşık üçte biri, enjekte edilen damarı çevreleyen küçük kan damarı dalları geliştirir. Bu damarlar genellikle kendiliğinden kaybolur.
Daha seyrek olarak, bir kişi solüsyona alerjik reaksiyonlar, damarda yanma ve cilt renginde değişiklikler yaşayabilir.
İğneden çıkan küçük hava kabarcıkları da kan dolaşımına girerek görme, baş ağrısı ve mide bulantısında değişikliklere neden olabilir.
Çok nadiren, tedavi edilen damarda bir kan pıhtısı oluşabilir.
Skleroterapi ile yok edilen varisler tekrarlamazlar. Ancak bazı hastalarda seneler icinde yeni kılcal damar çatlamaları meydana gelebilmektedir. Fakat bunlar daha önceki kılcal damar çatlamalarının geri dönmesi olarak anlaşılmamalıdır, bunlar sonradan oluşabilecek yeni varislerdir
Tedavinin başarısı operatörün becerisi, damarın büyüklüğü, sklerozan solüsyonu konsantrasyonu ve işlemden sonraki bakım ile ilişkilidir.
Daha detaylı bilgi için www.onurgurer.com.tr
#varistedavisi #skleroterapi #köpüktedavisi #iğnetedavisivaris #köpüktedavisivaris
Kaynaklar
- Standard guidelines for care: sclerotherapy in dermatology
- Sclerotherapy in the management of varicose veins and its dermatological complications
- Consensus for sclerotherapy
- Injection Sclerotherapy
- Sclerotherapy: it is back and better
Yukarıdaki metin sadece bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır ve yazarın aktardığı görüşleri içermektedir, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.
Hekim.Net® hekimler, diş hekimleri, veteriner hekimler ve bu mesleklerin öğrencilerine özel tam işlevli ve ücretsiz bir sosyal medya ve bilgi paylaşım portalıdır. Meslektaşlarımızdan biriyseniz bu linke tıklayarak kayıt sayfamıza ulaşabilirsiniz.