Saat farkının vücudumuza etkisi (Jet Lag)
Canlıların tümünde, üreme zamanı, vücut ısısı ve uyuma gibi periyodik vücut fonksiyonlarını kontrol eden biyolojik bir iç saat mevcuttur. Bu iç saat sıcaklık ve gün ışığı gibi dış faktörlerden etkilenir.
Bilhassa uzun seyahatlerde karşılaştığımız vücut saati ile ortam saatinin uyuşmadığı durumlar "jet lag" dediğimiz durumu meydana getirir. Ancak böyle bir durum olabilmesi için 7-8 saatlik bir zaman farkının olduğu bir yolculuk söz konusu olmalıdır.
Biyolojik saat
İnsan 24 saatlik günün ortalama 8 saatini uykuda 16 saatini de uyanık halde geçirir. Uyku esnasında istemli kas hareketleri tümüyle ortadan kalkar, metabolizma, solunum, kalp atım hızı ve kan basıncı düşer, uykuda sindirim sistemi etkinliği artarken boşaltım sistemi daha yavaş çalışır. Vücudumuz uykudayken 1 derece soğur. Uyanıkken ise fiziksel ve zihinsel fonksiyonlar çok hızlı çalışır. Doku ve hücre büyümesi hızlanır. Uyanma anından 1-2 saat önce Adrenalin en üst düzeye ulaşarak vücudu etkin yaşama hazırlar.
Bu çevrimsel etkinlikleri denetleyen mekanizma beynin hipotalamus bölgesinde yer aldığı düşünülmektedir. Bu bölge beyne giden ritmik bilgileri bir araya getirerek değerlendirir ve uygun davranış kalıpları oluşturur. Günlük çevrimdeki önemli değişikliklere vücudun kendini yeniden uyarlaması, bunun içinde belirli bir sürenin geçmesi gerekmektedir. Jet uçaklarının ve güneş sisteminin dışına yapılan uzay yolculukları bu zaman farkı sorunuyla bizi karşılaştırmaktadır. Buna kısaca "jet lag" demekteyiz. Bu durum vücudun iç saatiyle varılan yerin saatinin uyuşmaması bu sebeple vücudun bocalaması hadisesidir.
Vücut saatimiz (iç saatimiz)
Beynimizin ortasında bulunan mercimek tanesi büyüklüğünde epifiz bu işlevi yerine getirir. Bu bezden melatonin adlı bir madde salgılanır. Hava kararmaya başladıktan sonra kana salınmaya başlanır, gün aydınlanacağı zamanda salınımı sonlandırır. Bu hormon vasıtasıyla başta beynimiz olmak üzere vücudumuzdaki tüm organlar geceyle gündüzü ayırt eder.
Zaman farkına uyum sağlayabilmesi için epifizin zamana ihtiyacı vardır. Epifizin vücut saatini 1 saat geri alması için 1 gün, 1 saat ileri alması için 1,5 güne ihtiyacı vardır. Bu sebepten dolayı batıya yapılan seyahatlere doğuya doğru yapılan seyahatlere göre daha kolay alışılır. Zaman farkı etkisi kişi yaşlandıkça daha fazla hissedilir.
İleri Saat Uygulamalarının Biyolojik Saatimiz Üzerine Etkileri
Vücut saatimizin yaz saatine intibak edebilmesi uyum sağlayabilmesi için birkaç haftaya varan bir süreye ihtiyaç vardır.
İleri saat uygulaması ilk günlerde uykusuzluk, dikkatsizlik, yoğunlaşma zorluğu, uyanıklık halinin tam oluşmaması gibi durumlara sebebiyet verdiğinden dikkate dayalı işlerde bazı olumsuz hadiselerin yaşanmasına sebep olmaktadır.
Bunun başlıcası trafik kazaları ve iş kazalarıdır. Yapılan istatistiksel araştırmalarda yaz ileri saat uygulamasına geçilen ilk günlerde trafik kazaları ve iş kazalarında artışlar tespit edilmiştir. Bu bocalama yaklaşık 1 hafta 10 gün sürmekte sonra kaza oranları düşmeye başlamaktadır.
Uykusuzluğun dikkat dağınıklığı kadar vücut organları üzerinde olumsuz tesirleri vardır. Bu durumdan en çok etkilenen organımız kalbimizdir. Uykusuzluk, kalbin vücutla beraber oluşturduğu ahengi, ritmi bozar, onu yormakla kalmaz aşikâr olmayan subklinik dediğimiz henüz bulgu vermemiş kalp rahatsızlıklarının ortaya çıkmasına zemin hazırlar.
Yapılan araştırmalarda yeni saat uygulamalarına geçilen ilk günlerde kalp krizi riski arttığı tespit edilmiş, bu durumlarda tetikleyici faktör olarak uykusuzluk, onun tabii sonucu olarak da gerilim, stres hormonlarının açığa çıkmasıdır.
Uykusuzluk ve dikkat dağınıklığı insan ilişkilerini de olumsuz etkilemekte, kişiyi sinirli, toleranssız, hoş görü anlayışı azalmış bir insan haline getirmekte buda kişiyi, aile, iş ve sosyal ortamlarda meşgul durumlarda bırakmaktadır.
İleri saat uygulaması uykuda sadece 1 saatlik bir sapmaya yol açmakta, bunun hafif geçiştirilmesi için sıvı tüketimini arttırmak, sabahları ılık duş almak, muhakkak sabah kahvaltısı yapmak gerekmektedir. Böylece yaz saati uygulamasının vücut metabolizmasını bozmamasını sağlarız, uyku sersemliğinin oluşmamasını da temin etmiş oluruz. Uyku esnasında antitoksinlerin vücuttan atılması gerçekleşmekte, alınan bol sıvı bu toksinlerin vücuttan atılmasını kolaylaştırmaktadır. Yeni saat uygulamasıyla ortaya çıkan uyku sersemliğini gece 1 saat erken uyumayla kolaylıkla atlatabiliriz.
Bütün bunların ışığında yaz saati uygulaması dışındaki özellikle uzun seyahatlerde ortaya çıkan jet lag dediğimiz durumlarda melatonin hapları ve uyku hapları zorunlu durumlarda kullanılabilir.
Yukarıdaki metin sadece bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır ve yazarın aktardığı görüşleri içermektedir, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.
Hekim.Net® hekimler, diş hekimleri, veteriner hekimler ve bu mesleklerin öğrencilerine özel tam işlevli ve ücretsiz bir sosyal medya ve bilgi paylaşım portalıdır. Meslektaşlarımızdan biriyseniz bu linke tıklayarak kayıt sayfamıza ulaşabilirsiniz.