Romatoid nodül
Romatoid artritin en sık rastlanan eklem-dışı bulgusudur
- Özellikle RF(+) hastalarda görülürler
- Romatoid nodüller güçlü artrit, seropozitiflik, eklem erozyonları ve romatoid vaskülitin klinik belirleyicileridir
Histoloji: Fibrin lifleri ile ritmik dizilen (palisad yapan) epiteloid histiositler içeren, ortasında nekrobiyotik alanlar bulunan yapı
Yerleşim
- Deri (subkutan nodüller): Subkutan romatoid nodüller sert, hassas olmayan ve deri altı dokusu içinde hareketlidir; bazıları periost, fasya ve tendonlar gibi yapılara yapışabilirler
- Çoğunlukla sık travma bölgelerindeki ekstansör yüzeylerde
- Proksimal ulna, olekranon bölgesi
- Elin ekstansör tendonları (metakarpophalangeal veya proksimal interfalangeal eklemler)
- Oksipital bölge ve kulakarkası (yatalak hastada)
- Aşil tendonu
- Pelvis (iskium tüberleri)
- Ses telleri
- Pulmoner nodüller:
- Subplevral bölgelerde
- İnterlobüler septa
- Kardiyak nodüller
- Perikard
- Myokard
- Kalp kapakları
- Ender lokalizasyonlar
- Santral sinir sistemi
- Oral Kavite
- Tiroid
- Lenf düğümleri
- Karaciğer
- Böbrekler
Patofizyolojisi
- Romatoid nodülde temel yapı makrofajlardan (epiteloid histiositler) oluşur
- Makrofajlar, özellikle stromadaki perivasküler hücreler çevresinde ve palisad alanlarında TNF ve IL-1 üretirler
- Sitokinler, proteinazlar ve diğer bağışıklık faktörleri:
- Nodüllerdeki fibroblastlardan metalloproteaze üretilir
- Çok sayıda sitokin etkinlği vardır: Tümör nekroz faktörü, interferon gamma, IL-1, IL-10, IL-12, IL-15, IL-18, adezyon molekülleri
- Damarlar çevresinde özgün antikor (romatoid faktör) ve kompleman varlığı
- Romatoid nodül ve sinovyal membrandaki benzer proinflamatuvar sitokinler ve hücre adezyon molekülleri, kronik inflamasyona ve doku yıkımına neden olur
Etyoloji
- Sigara: Özellikle romatoid faktör (RF) pozitif hastalık için bağımsız bir risk faktörü
- Metotreksat: Romatoid nodüllerin boyutunda ve sayısında artış
- Genetik faktör: IL-4 reseptörü (IL-4R) tek nükleotid polimorfizmleri romatoid nodüllerle ilişkilidir
Klinik özellikler
- Subkutan nodüller büyüdükçe yumuşarlar; üzerini örten epidermis ülserleşebilir, nodül infekte olabilir
- Pulmoner nodüller genellikle asemptomatiktir; plevral efüzyon, pnömotoraks, piyopnömotoraks, bronkoplevral fistül, hemoptizi görülebilir
- Mitral ve aort kapaklarındaki nodüllerde yetmezlik saptanır; sistemik embolizm gelişebilir
6
7
0
0
0
0
0