Her hangi bir cerrahi veya medikal tedavi öncesinde bu konuda özel eğitim almış jinekolojik onkoloğun kontrolü altına giren her kadının kür oranı artmış demektir.
Kadın genital sisteminin kanserleri nelerdir?
Kadın iç veya dış geniatal organlarından kaynaklanan ve kaynaklandığı organın ismiyle anılan kanserlerdir. Çıktıkları dokuya göre genital kanserler: serviks(rahim ağzı), uterus, over, tuba, vajina ve vulva kanserleri olarak adlandırılırlar.
Genital kanserlerin tedavisi nasıldır?
Her kanserde olduğu gibi genital kanserlerde de en yaygın olarak kullanılan tedavi yöntemleri cerrahi, radyoterapi ve kemoterapidir. Daha nadiren ise hormonal, biyolojik veya hedefe yönelik tedaviler kullanılmaktadır. Bu tedavi yöntemleri tek başlarına, sırayla veya aynı anda birlikte uygulanabilmektedirler. İlk uygulanan tedavi genellikle birinci basamak tedavi olarak bilinmektedir ki bu genital kanserler için genellikle cerrahidir.
Birinci basamak tedavinin arkasından verilen tedavi adjuvan tedavi olarak adlandırılır. Adjuvan tedaviler genellikle cerrahi tedaviden sonra uygulanan kemoterapi, radyoterapi veya her ikisinin kombine şekilde verildiği tedavilerdir.
Genital kanserlerde genellikle cerrahi evreleme yapılmaktadır. Evreleme, kanserin nerede yerleştiğinin, nerelere yayıldığının ya da vücutta diğer organların etkilenip etkilenmediğinin tanımlanmasıdır. Evrenin bilinmesi ile hasta için en uygun olan tedavi metodu seçilebilmekte ve hastalığın seyri ve sürvisi yani yaşam beklentisi hesap edilebilmektedir. Bunun için tümörün nerede yerleştiği, büyüklüğü, lenf nodlarına yayılıp yayılmadığı ve metaztaz dediğimiz diğer bölgelere de gitmiş olup olmadığı ancak bu organların da çıkarılması ile anlaşılabilmektedir. Dolayısı ile genital kanserlerin cerrahi tedavisinde sadece rahim ve yumurtalıkların çıkarılması yetmemekte, lenf zincirlerinin tamamı, periton, omentum, appendiks yanı sıra atlamış oldugu tüm metaztaz odaklar da çıkarılmalıdır. Erken evreler olan evre 0 ve 1 de tümör erken yakalanmıştır ve kanser başladığı yerde sınırlıdır ve çevre dokulara yayılmamış anlamına gelmektedir. Düşük evrelerde tanısı konmuş ve tedavi edilmiş kanser daha iyi bir klinik seyirle birliktedir.
Kemoterapi, kanser hücrelerini yok etmek veya bu hücrelerin büyümesini kontrol altına almak için anti-kanser ilaçlar kullanılarak yapılan tedavidir. Kanser tedavisinde tek başına veya cerrahi ve radyoterapi ile birlikte uygulanabilir.
Kanser tedavisinde kemoterapinin amacı: hastalığı tedavi etmek, gidişatı yavaşlatarak kontrol altına almak, hastalık nüksünü azaltmak, lokal tedavileri kolaylaştırmak ve hastalığa bağlı şikayet ve belirtileri ortadan kaldırarak kişinin yaşam kalitesini artırmaktır.
Radyasyon tedavisi veya daha bilinen adıyla radyoterapide amaç, kanserli hücreleri yok etmek ve tümörü küçültmek olarak özetlenebilir. Radyasyondan etkilenebilecek normal dokuların minimum düzeyde olmasını sağlamak, planlamanın temel amaçlarından biridir. Radyoterapi sık olarak eksternal (harici) ve internal (dahili) olarak uygulanabilmektedir. Harici radyoterapi en sık kullanılan radyoterapi şekli olup, hastalıklı bölgeye radyasyon ışın kaynağı bir makine yardımıyla dışarıdan verilmektedir. İnternal radyoterapide radyoaktif madde vücuda belli bir süre için yerleştirilerek uygulanmaktadır. Sistemik radyasyon tedavisinde de radyoaktif madde hastaya damardan ya da ağızdan hap şeklinde verilmektedir.
Jinekolojik onkoloji uzmanı nedir? Daha doğrusu jinekolojik onkoloji cerrahı nedir?
Jinekolojik onkologlar, kadın genital sistem kanserleri alanında uzmanlaşmış yani yan dal eğitimi almış kadın doğum uzmanlarıdır. Diğer ülkelerde jinekolojik onkologlar olarak adlandırılırlarken ülkemizde jinekolojik onkoloji cerrahları olarak adlandırılmışlardır. Çünkü ülkemizde kadın doğumcular onkolojinin cerrahisi ile uğraşırlarken kemoterapi ve radyoterapi gibi medikal tedavileri ile de medikal onkologlar ve radyasyon onkologları uğraşmaktadırlar. Ülkemizde Kadın Doğum ihtisasının üzerine üst ihtisas olarak kabul edilen 2 branştan biridir ve 2011 yılında yan dal ihtisası olarak kabul edilmiştir. Türkiye’de bu konuda uzun yıllar çalışmış ve bu konuda çok sayıda makale yazmış öğretim üyelerine 2011 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi yan dal diplomaları verilmiş ve daha sonra bu öğretim üyelerinin bulunduğu merkezlerde yan dal eğitimleri başlamıştır. O tarihten bu yana ilk cerrahlar yetişmiş ve şu aralar mecburi hizmetlerini tamamlamaktadırlar. Sayıları şuan için oldukça az olan bu uzmanlar yetişmeye devam etmektedirler. Ülkemizde Kadın Doğumun 5 yıllık ihtisası üzerine 3 yıllık eğitim sonrasında jinekolojik onkoloji cerrahisi diplomaları verilmektedir.
Kadın kanserlerinin tedavisi multi-disiplinerdir, neden?
Kanserlerin tedavisi tanıdan tedaviye ve tedaviden takibe çok fazla tıp dalının kolektif çalışmasını gerektirmektedir. Doğru tanı ile doğru tedavinin planlanması yapılabilmektedir. Bu nedenle tanı koyma konusunda iyi bir jineko-patolog ve radyolog ile çalışmak gerekmektedir. Cerrahi sırasında gereğinde genel cerrahi, üroloji, gögüs cerrahı gibi diğer branş hekimlerinin yardımı da gerekebilmektedir. Cerrahi sonrasında onkolojik hasta bakımı konusunda eğitimli personel, iyi bir yoğun bakım ünitesinin olması gerekir. Adjuvan tedavi dediğimiz cerrahi sonrası kemo veya radyo veya hormono terapinin planlanmasında yine jinekolojik onkoloji cerrahları medikal onkolog, radyasyon onkoloğu ile konseylerde ortak karar vererek hareket etmektedirler. Hastalığın tüm tedavilerinin bitiminden sonra da nüks (tümörün tekrarlaması) takibinde yine radyolojik ve nükleer tıp görüntüleme tekniklerinden, laboratuar kan markerlarının takiplerinden faydalanılacaktır. Tüm bu işin layıkıyla başarılabilmesi için ise iyi bir radyoloji, laboratuvar,cerrah, onkolog, yoğun bakım, eğitimli personel gerekmektedir.
Jinekolojik onkologlar, diğer kadın doğum hekimlerinden farklı olarak ne yapmaktadırlar?
Jinekolojik onkoloji cerrahları, tümörün tutmuş olduğu genital sistem dışında yayılmış olduğu her alandaki kitleyi çıkarmanın yanında evreleme dediğimiz cerrahiyi uygulamaktadırlar. Tümörün yayılmış olduğu pelvis ve karın içindeki diğer organlardaki tümörün mümkünse tamamını çıkarmanın yanında yayılma olasılıgının olduğu pelvik lenfler, paraaortik lenfler, gereğinde appendiks ve omentum gibi lenfoid organları da çıkarmaktadırlar. Amaç tümörün tam evresini bilmek sureti ile bundan sonraki tedavisini planlayabilmek, başkaca tedavilere gerekliliği mümkün olduğunca kaldırabilmek ve gerekecek ise sonraki adjuvan tedavileri için tümör yükünü azaltmaktır.
İşte hastaya uygulanacak bu ilk cerrahi tedavinin hudutları onun hayat sürecini ve tedavisinin bundan sonraki aşamasındaki başarısını etkileyecektir. Yani:
KANSERİN GERÇEK EVRESİNİ BELİRLEYEBİLMEK EN İYİ TEDAVİNİN PLANLANMASI KONUSUNDA HAYATİ ÖNEME SAHİPTİR.
Sitoredüktif cerrahi dediğimiz pelvise ve batın içine yayılan tüm tümör odaklarının bulunarak çıkarılması işi, jinekolojik onkoloji cerrahlarının yapabildiği en iyi iştir.
Kanserli bir hastanın Jineko onkolog tarafından değerlendirilmesinin diğer bir avantajı da hem cerrah hem onkoloji bilgilerinin ikisine de hakim olabilmeleri sayesinde tedavinin tüm süreçlerini takip edebilmeleridir. Kendi profesyonellikleri içinde konu üzerindeki tüm yenilikleri takip ettikleri için tedavi ve takipte hakimdirler. Ekip çalışması gerekliliği içerisinde medikal onkologlar ve radyasyon onkologları ile sürekli bilgi alışverişi ve tedavi transferleri konusunda irtibattadırlar.
Jinekolojik onkolog, aynı zamanda kanser tedavisi ve sürecinin hastanın hayatını, çocuk isteğini, seksüel hayatına, fiziksel ve emosyonel durumunu ve aile dinamiklerini anlayabilecek ve yönlendirebilecek tecrübeye sahiptirler. Tedavi süreci boyunca sizin ihtiyaçlarınıza cevap verecek kanser takımı ile beraber çalışmaktadırlar.
Kimler jinekolojik onkoloji cerrahına görünmelidirler?
Bunu kısaca cevaplayacak olursak;
- " Jinekolojik bir kanser olabileceği muhtemel ve bu nedenle cerrahi önerilen herkes"
- “ Jinekolojik kanser tanısı veya şüphesi ile tedavi olacak her kadın mümkünse daha olayın başında iken jinekolojik onkoloğa görünmelidir. İlk cerrahisi bu uzmanlar dışında bir uzman tarafından yapılanların cerrahisi optimal olmayacaktır. Kanser tedavisinde ikinci bir şansınız yoktur, o nedenle tedavinin başında optimal tedavi planı yapılmalıdır. "
- "Şüpheli pelvik kitle" nedeni ile tanısal operasyon geçirecek ve olası over kanseri şüphesi olanlar başta olmak üzere:
Over (yumurtalık) Kanseri
MÜMKÜN İSE TÜM OVER KANSERİ OLAN KADINLAR JİNEKOLOJİK ONKOLOJİ CERRAHLARI TARAFINDAN OPERE EDİLMELİDİRLER.
Birçok çalışma göstermiştir ki over kanseri bu uzmanlar tarafından opere edildiklerinde daha uzun yaşamaktadırlar. Doğru evreleme ve yeterli sitoredüktif (tm küçültme) cerrahi yapılması over kanserinin tedavisinde kritik noktadır. Fakat ne yazık ki over kanserli hastaların yarısından azı bu uzmanlarca tedavi edilebilmektedir.
Serviks kanseri
Bu kanser tanısı net ise yine mümkünse konunun uzmanı tarafından opere edilmelidir. Tekrarlayan şiddetli kanser öncülü (şiddetli displazi)lezyon mevcutsa ve rahmin alınması öneriliyor ise yine jinekolojik onkoloğun da fikri alınmalıdır.
Endometriyum - Rahim kanseri
Bu kanserler genelde kanama nedeni ile erken evrede yakalanır ve ameliyat edilirler çoğu rahmi aşmamışken yakalanır ve düşük riskli olarak saptanırlar. Ancak yüksek riskli grupta olduğu ve yaygın evrede olduğu ne yazık ki operasyon sırasında fark edilir. Bu durumda mümkünse bir jinekolojk onkolog tarafından tam bir evreleme cerrahisi yapılmalıdır. Ancak operasyon esnasında bu uzmanı bulmak mümkün olmadığı için her zaman bu hastaların 2. Kere evreleme için operasyon geçirmek veya daha ağır kombine dediğimiz adjuvan tedaviler almaları kaderi olacaktır. Bu nedenle kanser şüphesi olan her durumda olayın en başında vakaya uzman ile girmek en iyisidir.
kompleks atipik hiperplazi denen kansere yakın öncü lezyonun biyopsi sonrası saptanması durumunda, özellikle biyopsinin kanser alanını atlamış ve eksik tanı konmuş olma ihtimalinin ve operasyonda kanser çıkması riskinin olduğunu bilmek ve operasyona ona göre hazırlanmak önemlidir.
Vajinal and Vulvar Displazi ve kanseri
Tuba kanseri
Nadir görülen bu tümörlerde de konusunda son tedavi yaklaşımlarını bilen bir jinekolojik onkoloğun bulunması yararına olacaktır.
Jinekolojik onkolji cerrahını nasıl bulurum?
Özellikle şehir merkezlerinden uzak yaşayanlar için bu oldukça zor olabilir. Operasyon şeklinin diğer branşlarla gereğinde birlikte çalışma gerektirmesi, ameliyat sonrası bakım ve yoğun bakım ünitelerinin iyi olması gereken hastaneler olması gereği nedeni ile bu uzmanlar daha çok üniversite ve eğitim araştırma hastanelerinde veya ileri yoğun bakım ve her branşı içinde barındıran A sınıfı özel hastanelerde çalışmaktadırlar.
Kaynaklar
https://link.springer.com/content/pdf/10.1007/s12032-012-0447-x.pdf
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3939126/
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3940222/
http://www.onkoloji.dergisi.org/pdf/pdf_TOD_763.pdf
http://www.academia.edu/download/59479289/SB-45-450-458-c20190601-115168-1qbj9zg.pdf
https://dergipark.org.tr/en/pub/bmj/issue/3748/49832
https://www.turkiyeklinikleri.com/upload/issueadvisory_board/tipbilimleri38-4-18-advisoryboard.pdf