Titan Kronos’un büyük bir korkusu vardı. Babasına yaptıklarının kendi başına gelmesinden korkuyordu. Bu yüzden de Rhea’dan doğan bütün çocukları ortadan kaldırıp işini garanti altına almak istedi. Rhea’nın doğan her bebeğini yutmaya başladı...Rhea'nın çocukları birer birer yutuluyordu ve artık bu duruma katlanamıyordu. Bu yüzden de toprak ana Gaia’dan yardım istedi. Ancak sadece Gaia değil, intikam almak isteyen kısır baba Uranos da Rhea’ya yardım edecekti...Sonunda Zeus doğdu ancak Uranos kimse görmeden önce bebek tanrıyı saklamayı başardı. Rhea da bir taşı aldı ve bebek kundaklar gibi kundaklayıp Kronos’a verdi.Kronos yutacağı şeyin ne olduğuna bile bakmıyordu. Korkudan o kadar gözü dönmüştü ki hiç vakit kaybetmeden doğan yeni bebeği midesine indirmesi gerekiyordu.Bu yüzden aceleci davrandı ve bebek sandığı taşı midesine atıverdi. Bu sırada Zeus Girit adasına götürülmüştü bile. Orada saklanacak ve babasını devirmek için gücünü toplayarak büyüyecekti. Bu sırada Kronos’un hesaba katmadığı bir şey daha vardı.Yuttuğu bütün çocuklar onun içinde yaşamlarına devam ediyorlardı. Her şeyin farkında olan bu bebekler babalarından nefret ediyor ve intikam gününün gelmesini bekliyorlardı.
Kaçırılan Zeus ise bir gün büyüyecek ve babasının karnını deşerek tüm kardeşlerini serbest bırakacaktı. Sanat tarihinde Kronos'un çocuklarını yutması büyük ustalar tarafından çeşitli biçimlerde resmedilmiştir. Bunların içinde en meşhur olanlardan biri ise Goya'ya aittir...Francisco Goya'nın 1819-23 yıllarına tarihlenen ve günümüzde Madrid'deki Prado Müzesinde sergilenen 'Satürn Oğlunu Yerken' adlı eseri aynı zamanda sanat tarihinin en ürpertici sahnelerinden biridir.
Romantik dönemin en önemli isimlerinden biri olan İspanyol ressam Goya’nın versiyonunda ise çok daha ürpertici bir sahne ile karşı karşıyayız. Romantizm; o dönem Avrupa’da özgürlük, heyecan ve coşku tutkularını yansıtan bir akımdı.Bu döneme ait eserler ‘romana benzer’ olarak tanımlanırlar. Yani akıl almaz ve doğaüstü sahneler çok sevilir. Özellikle tarih tutkusu, harabeler ve efsaneler bu dönemin en sevilen konularıdır.İnsanı ve doğayı yeniden yorumlamayı hedefleyen bu dönem sanatçıları kendi duygularına ve iç dünyalarına yönelirler. Bu nedenle de bireysel yorumlar önemlidir denilebilir.Bu tip resimlerde genellikle fırtınalı gökyüzü atmosferi, fırtınalı deniz sahneleri, insanın doğa karşısındaki çaresizliği ve korkusu en sevilen konulardır.
Buraya kadar romantizm döneminin genel özelliklerine bakıp tekrar resme döndüğümüzde pek bir bağ kuramamış olabiliriz.
Goya’nın örneği net bir romantik örnek değil. Daha çok ‘kara romantizm’ denilen başka bir tür olarak yorumlanır. Adını ise yine Goya’nın ‘Kara Resimler’ adlı serisinden alır.Goya, geçirdiği ağır bir hastaığın ardından sığar olduğunda biraz inzivaya çekilmek adına kırsal bir bölgede ev tutmaya karar verir. Madrid şehrinin yakınlarında bulduğu bir ev tam ona göredir.Bu evin önceki sahibi sığardır ve Goya da oraya taşınınca villa; ‘sağırın villası’ adını alır. Genel olarak İspanya’nın içinde bulunduğu durum iyi değildir. Goya’nın sağlığı da iyi değildir. Bu yüzden bu evde geçirdiği süre boyunca son derece korkunç ve karanlık eserler üretir.Kurulan engizisyon mahkemelerine ve cadı avlarına yönelik resimler de yapar.
Aynı zamanda ‘Savaşın Felaketleri’ de yine son derece korkunç ve karanlık çizimlerden oluşur. Savaşlar özellikle Goya’nın hayatının bir parçası haline gelmiştir.Fransız İhtilalinden sonra Napolyon’un İspanya’yı işgal etmesine tanıklık etmiştir. Sonrasında ise İspanyol Monarşisi yönetimi ele almak için kendi halkı ile bir savaş girer.Bir devrim gerçekleştirmeye çalışan İspanyol monarişisi ‘Devrim kendi çocuklarını yer’ çağrışımı yaptıracak şekilde hayat bulmuştur Goya’nın eserinde.Güce tapan, gücü elde etmek isteyen insanların bu uğurda korkunç şeyler yapması ona Kronos’u hatırlatmış olmalı. Güç ve yönetimi ele geçirebilmek adına halkına zulüm eden İspanya’nın çocuklarını yiyen Kronos’dan farkı kalmamıştır.Goya’nın bu eserinde korkunç bir canavar gibi gösterilmiştir Kronos. Gözü dönmüş bir deliye benzemektedir. Kendi çocuklarından birini yemektedir ancak bu çocuk öyle çok da küçük gözükmez.İç savaşın kanlı geçtiğini göstermek adına da arka planı siyaha boyayan Goya, kanın dikkatimizi çekmesini istemiş.
Goya’nın eseri bana her zaman güç yüzünden gözü dönmüş, doğruyu yanlıştan ayırt edemeyecek hale gelmiş ve yozlaşmış liderleri hatırlatır.
Okuduğunuz için teşekkürler.Sanatla kalın...
O
😈
guzel bir derleme olmus hocam. elinize saglik