Giriş
Diş hekimliğinde, zamanında, kesin ve doğru tanı koymanın başarılı tedavi uygulamasının ilk adımı olduğu bilinmektedir. Bir çürük lezyonuna erken tanı konulması, koruyucu uygulamalar ile desteklendiğinde çürüğün ilerlemesini durdurabilir. Diş çürüğü olmayan ancak hastalarda birtakım şikayetlere sebebiyet veren olgular da mevcuttur. Bu nedenle en doğru tanıya ulaşmak için diş hekiminin durumu klinikte değerlendirmesi oldukça önemli ve elzemdir.
Diş çürüğü etiyolojisi ve profilaksisi
* Diş çürüğü; dişlerin sert dokularında mikroskobik seviyelerden makroskobik seviyelere kadar değişen oranda yıkıma neden olan patolojik bir olgudur. Özellikle diş çürükleri, ağız bölgesi ağrıları ile diş kayıplarının başlıca nedenidir.
* Diş çürüğünün oluşabilmesi için gerekli birtakım etkenler vardır. Bu etkenler, özellikle ağızda bulunan karyojenik (çürük yapıcı) bakterilerden oluşan bakteri plağı, şekerli ve unlu yiyeceklerin ağızda kalan artıklarından asit oluşturabilmektedir. Bu asitler, dişlerin mineral dokusunu çözerek dişin minesinin bozulmasına ve sonuçta diş çürüğünün başlamasına ve kavitelere (oyuk) neden olmaktadır. Bireyin çürüğe yatkınlığı çürük riski olarak ifade edilir ve bu riski belirlemede kullanılan birçok parametre söz konusudur. Özellikle şekerin işlenmeye başlanması ve sanayi devrimi gibi beslenme alışkanlıkları üzerinde önemli etkisi olan olaylar sonrası çürük özellikle gelişmiş toplumlarda yaygın bir hastalık haline gelmiştir.
* Diş çürükleri önlenebilir bir hastalık olmasına rağmen dünyada diş çürüğü deneyimini yaşamayan çok az insan vardır. Diş çürüğü, son bulgulara göre, bulaşıcı ve koruyucu birtakım önlemlerle önü alınabilen bir hastalık türüdür. Diş çürüklerinin önlenmesi konusunda ağız ve diş sağlığına özen gösterilmeli ve koruyucu uygulamalara azami ölçüde uyulmalıdır. Bunun için; sabah kahvaltısından sonra ve akşam yatmadan önce dişlerin fırçalanması, her gün diş ipinin düzenli olarak kullanılması en etkili yollardandır.
* Yiyecek artıkları en çok dişlerin çiğneme yüzeylerindeki girintilerde ve dişlerin birbirine değdiği ara yüzeylerde biriktiği için, diş fırçaları küçük başlı seçilmelidir. Fırçalar, yumuşak kıllı olmalı ve belirli aralıklarda değiştirilmelidir. Asla başkasının diş fırçası kullanılmamalıdır. Diş fırçalama sırasında florürlü bir diş macunu kullanılarak, florürün diş çürüğünü önlemedeki rolünden yararlanılmalıdır.
Literatür:
1-Gökçen Deniz Bayrak, Senem Selvi Kuvvetli ‘‘Çürük belirleme yöntemlerine güncel yaklaşımlar: bir derleme’’ Selcuk Dent J, 2019; Sayı:6: s.82-90
2- Atatürk Üniversitesi Sağlık bilimleri enstitüsü, Pedodonti Anabilim Dalı 'Süt azı dişlerinin kontak noktası çürüklerinin tanısında kavo diagnodent pen'in etkinliği, sono-abrazyon ve gelenksel yöntemlerle mikroinvaziv kavite hazırlıkları ve restorasyonların klinik değerlendirmesi' Bitirme Tezi Dt. Cevat Erdem Özdemir; Tez Danışmanı Prof. Dr. Yücel Yılmaz, Doktora Tezi, Erzurum 2014, s.160
3-Ilgın Cansu KAMAY ‘‘Diş çürüğü ve tarihteki öyküsü’’ Ankara Üniversitesi Adli Bilimler Enstitüsü, s.17-28
4-Oya Aktören, Figen Seymen, Tevfik Akıncı, ‘‘Toplumun çürük profilaksisi konusundaki bilgi düzeyleri ve yaklaşımları’’ İ.Ü. diş hekimliği fakültesi dergisi, 1990 cilt:24, Sayı:2: s.106-111