VIN (VULVAR İNTRAEPİTELYAL NEOPLAZİ)
VULVA KANSERİNİN AYAK SESLERİ VIN NEDİR KİMLERDE GÖRÜLÜR?
Vulvar intraepitelyal neoplazi (VIN), vulvanın premalign yani kanser öncüsü, habercisi dediğimiz lezyonlardır. Son yıllarda özellikle kadınlarda 40’lı yaşlarda giderek artan bir sıklıkta görülmektedir. Klasik vulvar intraepitelyal neoplazi sınıflaması VIN 1-2-3 şeklinde 3 dereceli bir sınıflamadır. VIN1, HPV virusu ile gelişir ve genellikle sağlıklı vucut tarafından iyileştirilir. Bu nedenle sınıflamaya yüksek riskli olan VIN 2 ve 3 alınır. Bunlar Klasik-VIN ve Farklılaşmış-VIN olarak etken olan faktörlere bağlı olarak ikiye ayrılır.
Klasik-VIN, kanserojenik HPV ile siğil benzeri enfeksyonların geçirilmesi, sigara kullanımı, vucut savunma sisteminin zayıflamasına ve yetmezliğine sebep olan hastalıklar, kötü yaşam koşulları, kötü beslenme gibi risk faktörleri ile ilişkilidir. 30-40 yaş arası genç hastalarda görülür
Farklılaşmış-VIN ise, özellikle liken skleroz gibi cinsel organ bölgesindeki deri hastalıklarla ilişkilidir. Deride uzun süren inflamasyon zaman içinde kansere farklılaşır. Daha çok 50 yaş üzeri kadınlarda görülür.
VIN TANISI NASIL KONULUR?
Vulvar neoplaziler için standart bir tarama testi ne yazık ki henüz mevcut değildir. Günümüzde tanı ancak görsel değerlendirme ile sınırlıdır. Bu nedenle dış cinsel organ derisinde görülen anormal görünümlü kabarıklık veya renk değişimi dikkatle değerlendirilmeli ve mutlaka biyopsi alınmalı, patolojik inceleme yapılmalıdır. Ayrıca vulvanın lezyonlarında biyopsi almadan önce %3-5’lik asetik asit uygulanması ve ardından kolposkopi cihazıyla değerlendirilmesi ile anormal doku belirginleştirilerek de biyopsi alınır.
VIN GELİŞİMİ ÖNLENEBİLİR Mİ?
VIN ile HPV arasında ilişki olduğu yapılan pek çok çalışmada gösterilmiştir. Bu nedenle HPV 6, 11, 16 ve 18 tiplerine etkili olan HPV aşısı ile klasik-VIN gelişimi riskinin azaltılabileceği bildirilmiştir. Ayrıca sigara kullanımının da özellikle gençlerde gördüğümüz klasik-VIN ile ilişkili olduğu gösterildiği için risk grupları sigarayı bırakmalı,iyi uyumalı, sağlıklı beslenmelidir.
İleri yaşta gördüğümüz farklılaşmış-VIN ile deri hastalıkları arasındaki ilişki nedeniyle uzun süreli kaşıntılı genital cilt hastalıklarının tedavi edilmesi ile de VIN ve kanser riskinde azalma sağlanabilir
VIN TEDAVİ SEÇENEĞİ NELERDİR?
VIN tanısı alan tüm hastalari mutlaka tedavİ edilmelidir. Tedavi yaklaşımları medikal, lazer ablasyon ya da cerrahi olabilir
A-Medikal Tedavi
Topikal imiquimod tedavisinin VIN tanılı hastalarda etkilidir. Yapılan çeşitli çalışmalarda lezyon bölgesine 12-20 hafta boyunca haftada 3 kez topikal uygulama önerilmektedir Bazı çalışmalarda topikal 5-fl orourasil, interferon gama, bleomisin ve Sidofovir kremlerinin etkili olabileceği gösterilmişse de yan etkileri nedeniyle bu ilaçların kullanımından vazgeçilmiştir. Topikal ilaç tedavilerinden başka fotodinamik tedavi yaklaşımı da mevcuttur. Uyarıcı olarak lazer eşliğinde yukarıdaki ilaçların birlikte kullanılımı ile etkinlikleri arttırılmaya çalışılır. Ancak bu tedavi için özel ekipmanlar ve kullanımı için eğitim gerekmektedir.
B-Cerrahi Tedavi
VIN için primer tedavi cerrahidir. Basit vulvektomi sonrası 5 yıllık sağkalım oranı % 100 olarak saptanmıştır.Cerrahi tedavide amaç vulvanın anatomik ve işlevsel bütünlüğünü mümkün olduğunca koruyarak tüm VIN saptanan lezyon ya da lezyonları çıkarmaktır. Yapılacak cerrahinin şekli lezyonların yaygınlığına ve cerrahın deneyimine bağlı olarak değişmektedir. Klinik ve patolojik bulguları invaziv kanseri düşündüren olgularda öncelikle geniş lokal eksizyon seçilebilir. Vulvar derinin tümüyle çıkarıldığı ‘skinning’ vulvektomi özellikle birden fazla lezyonu olanlarda ve immun yetmezlikli hastalarda yararlı olabilir. Cerrahi tedaviler sonrası hastaların %4 kadarında yineleme ve invaziv kanser geliştiği saptanmıştır En fazla yinelemenin görüldüğü yerler ise perianal bölge, presakral alan ve klitoristir.
C-Lazer Ablasyon
İnvaziv kanser düşünülmeyen olgularda lazer ile ablasyon tedavisi yararlı olabilmektedir ancak rekürrens riski cerrahi tedaviye göre daha yüksektir. Lazer ablasyon tedavisi ile tek veya çok sayıda lezyon tedavi edilebilmektedir.
Sonuç olarak: VIN için herhangi bir tarama testi bulunmamaktadır. Tanı görsel değerlendirme ile sınırlı olduğu için saptanan tüm pigmente, şüpheli lezyonlardan biyopsi alınmalı ve patalojik inceleme yapılmalıdır. risk grubunda olan kadınlarda HPV aşısının yapılması önerilir, VIN tanısı alan tüm hastalar tedavi edilmelidir. Kanser şüphesi varsa geniş lokal eksizyon yapılması, kanser şüphesi yoksa medikal tedavi veya lazer ablasyon denenebileceği belirtilmiştir Ayrıca, VIN tanısı alan tüm hastalar için rekürrens ve vulvar karsinom gelişme olasılığı daima akılda tutulmalı ve 6-12 aylık aralıklarla mutlaka izlenmelidir
- 12345
- +
Yukarıdaki metin sadece bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır ve yazarın aktardığı görüşleri içermektedir, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.
Hekim.Net® hekimler, diş hekimleri, veteriner hekimler ve bu mesleklerin öğrencilerine özel tam işlevli ve ücretsiz bir sosyal medya ve bilgi paylaşım portalıdır. Meslektaşlarımızdan biriyseniz bu linke tıklayarak kayıt sayfamıza ulaşabilirsiniz.