Radyoterapi kanserleri
- Kanser tedavisindeki kullanılan kemoterapi ve radyasyon tekniklerindeki gelişmeler hastaların yaşam sürelerinin uzamasında önemli katkılar sağlamaktadır. Yaşam süreleri uzayan hastaların bir bölümünde, önceden var olmayan yeni (sekonder) kanser(ler)in oluşabildiği görülmektedir
- Etki: Hidroksil grubu serbest radikallerin neden olduğu DNA zedelenmesi
- Sekonder kanserlerin oluşmasında yaşam biçiminin önemi yadsınamaz; örneğin, kemoterapi ve radyoterapi almış olan hastaların sigara bağımlılığı akciğer kanseri riskini %60’ların üzerine çıkarabilmektedir. Mediastinal Hodgkin lenfomalı kız çocuklarına uygulanan toraks radyoterapisinin 40’lı yaşlarda meme kanserine yol açabildiği belirlenmiştir
- Radyoloji ve nükleer reactor çalışanlarındaki "akut ya da kronik myeloblastic lösemi" irradyasyonun neden olduğu önemli meslek hastalıklarıdır
- Radyoterapi tekniği ve uygulandığı alan sekonder kanserler açısından oldukça önemlidir
- Radyoterapide uygulanan iyonlaştırıcı radyasyonun DNA üzerindeki olumsuz etkileri özellikle meme, pelvis organları (ovaryum, prostat, vd), toraks gibi alanlarda belirgin biçimde görülmektedir. Kemiklerin etkilendiği olgularda myeloid lösemi, fibrosarkom, osteosarkom ve kondrosarkom niteliklerini içeren herhangi bir kanserle karşılaşılabilir
- İrradyasyon kökenli kemik sarkomlarının tüm özellikleri, klasik kemik sarkomlarında saptanan özelliklere benzer
- Tarihsel bir örnek verirsek; radyoterapi yönteminin bulunduğu ilk yıllarda çenelerdeki fibröz displazi ve cherubism olgularına irradyasyon uygulanmış, yıllar sonra buralarda sarkomların geliştiği belirlenmiştir. Buna benzer biçimde, nazofarinks kanserinin ve retinoblastomanın tedavisine yönelik radyoterapilerin geç dönem komplikasyonları arasında kemik kanserlerinin bulunduğu saptanmıştır
24
9
0
0
0
0
0