Osteoblastoma (benign osteoblastoma)
Osteoblastoma, osteoblastik hücrelerin ve bu hücrelerce üretilen osteoid maddenin ön planda olduğu, çoğunlukla vertebralarda, sakrumda ve uzun kemiklerde görülen iyi huylu bir tümördür. Altçenede görülen olgular için “sementoblastoma” nitelemesi yapılmaktadır. Hastaların büyük bölümü 10-20 yaşlar arasındadır. Erkeklerde daha sıktır. Tümör sessiz gelişir; hastaların çoğunda önemli bir yakınma yoktur. Olguların bir bölümü, başka bir nedenle yapılan radyodiagnostik incelemeler sırasında rastlantı olarak belirlenir. Yakınmaları olan hastalarda künt ağrı ve bölgedeki periostta duyarlılık ön plandadır. Vertebra oluşumlarında sinir köklerinin etkilenmesi ve sırt ağrısı olabilir.
- Osteoid osteoma’da saptanan “prostoglandin” üretiminin osteoblastoma’da görülmemesi ayırıcı tanı için başvurulan değerlendirmelerden biridir (bu nedenle, osreoid osteoma’da saptanan ağrı yakınması osteblastoma’larda yoktur). Ayrıca, osteoblastoma’daki osteoid madde trabekülleri osteoid osteoma’ya oranla düzensiz trabeküller oluşturur ve osteoblastomanın kitlesi daha büyüktür. Klinik bulguları ve radyolojik görünümü çok değişken olan tümörün tanısında -tüm kemik lezyonlarında olduğu gibi- biyopsinin önemi büyüktür. Görece küçük tümörlerde küretaj, büyükçe oluşumlarda blok rezeksiyon uygulaması yeterli olmaktadır. Agresif davranışlı türleri görülebilir.
- Çenelerde ender görülen bir tümördür (altçene korpus yerleşimi görece sıktır). Ekspansiyon nedeniyle oluşan şişlik ve ağrı önemli klinik bulgulardır. Çene tümörlerinde, oluşumun içinde kalan dişlerde sallanmalar ve dökülmeler belirlenebilir.
- Radyolojik incelemede, çapı 2 cm’den büyük (ortalama 4 cm çapında), kortikal ya da medüller, sınırları belirgin, yuvarlakça-oval, litik ve sklerotik alanların birlikte yer aldığı bir oluşum saptanır (çapı 2 cm’den küçük olanlar osteoid osteoma olarak nitelendirilir). Mikroskopik nitelikleri osteoid osteoma’ya benzer; bu nedenle, bazı araştırmacılar benign osteoblastomayı, osteoid osteomanın daha büyük bir türü olarak niteler. Tümörün iç yapısı buzlu cam izlenimi verir. Uzun kemiklerdeki bazı olgularda ekspansiyon olabilir; yüzeye yakın olan kortikal oluşumlar periost reaksiyonu saptanır. Agresif olgularda ekspansiyon oldukça güçlüdür ve yumuşak dokulara taşma eğilimi vardır. BT ve MRI incelemeleriyle, tümörün komşu dokulara karşı gösterdiği davranış biçimi değerlendirilir.
- Makroskopik incelemede, kesiti kırmızımsı-kahverengi (damar zenginliği), kesilirken kumlu izlenim veren bir oluşumdur.
- Damardan zengin bir stroma içinde çoğunluğu eşit kalınlıkta osteoid madde trabekülleri vardır. Birbirleriyle anastomoz yapan osteoid madde trabeküllerini aktif osteoblastik hücreler kuşatır. Stromaya yayılmış çok sayıda osteoklastik dev hücreleri bulunur. Ender olarak görülen agresif tip osteoblastomalarda osteoblastik hücre aktivitesi ileri düzeylerdedir; sitoplazmaları geniştir ve bazı hücrelerde mitoz saptanır. Bu tür olguların ayırıcı tanısında osteosarkomayı gözardı etmemek gerekir. Bu yapı içinde osteoklastik dev hücrelerine ve küçük eritrosit kümelerine de rastlanabilir. Oluşumun çevresinde ince bir fibröz kapsül bulunur. İmmunohistokimyasal tekniklerde, osteoblastik hücre çekirdeklerinin beta-catenin pozitif olması önemlidir (ayırıcı tanı: osteosarkomlardaki osteoblastik hücrelerde beta-catenin sitoplazma ve membran yerleşimli olarak saptanır). “MikroRNA-210” tekniğinin, osteoblastoma/osterosarkom ayırıcı tanısında önemli markerlerden biri olabileceği öngörülmektedir.
- Tedavisinde, eksizyon ya da küretaj uygulanır. Residiv olasılığı vardır.
23
6
0
0
0
0
0