·   · 2604 Giriş
  •  · 232 arkadaş

Nörotransmitter

Nöronlar, beynin, ağaçlara benzetilen temel hücreleridir. Aksonlar, nöronların kökleridir; bir yandan nöronlararası iletişimi sağlarken, öte yandan da gelen uyarılara verilecek tepkileri oluştururlar. Bu iletişimi nörotransmitter olarak nitelenen monoaminler, aminoasitler ya da peptidler (nötopeptid) gibi kimyasallar aracılığıyla yaparlar. Nöronların iletişiminde etkili olan bir eylem başlar ya da sürmekte olan bir eylem durdurulur; bir eylemi tetikleyenler uyarıcı (eksitastör), eylemi sonlandıranlar ise durdurucu (inhibitör) nörotransmitter olarak nitelenir. Nörotransmitterlerin bir bölümü de düzenleyici (modülatör) niteliği taşır. Örnekler;

  • Anandamid: Mutluluk duygusu veren bir endokannabinoid’tir; bu etkisini, beyindeki kannabinoid reseptörlerine bağlanarak gösterir. Çukulata, anandamid içeren bir üründür.
  • Glutamat: Bellek, düşünme, algılama ve öğrenme gibi kognitif işlevlerde etkindir. Senil demans, Alzheimer hastalığı ve epileptiform ataklarda glutamat düzeylerinde değişiklikler saptanır.
  • Gamma-aminobutirik asit (GABA)Aksiyete ve depresyon gibi psikiyatrik durumların, uyku ve konsantrasyon bozukluğunun ve saldırganlık gibi olguların kontrolünü sağlar.
  • Glisin: Daha çok medulla spinalis’te yoğunlaşır; işitme, metabolizma ve ağrı iletimiyle ilgilidir.
  • Serotonin: İnhibitör ve moderatör etkileri olan bir nörotransmitterdir. İnhibitör etkisi anksiyetenin ve ağrının denetlenmesinde izlenir. Moderatör etkisini cinsel yaşamda, duygulanım ve uyku düzenlenmesinde gösterir. Fibromyalji, kronik ağrılar, anksiyete ve depresyon ile bipolar ataklar serotonin düzeylerinin etkili olduğu tablolardır. 
  • Dopamin: Dikkat ve bellek gücü, öğrenme, uyku düzeni, duygulanım gibi işlevler üzerindeki düzenleyici etkisinin yan sıra mutluluk veren ve motivasyonu güçlendiren bir nörotransmitterdir. Bipolar bozukluk, şizofreni, Parkinson hastalığı, dikkat bozukluğu, hiperaktif davranışlar ve huzursuz bacak sendromu gibi olgularda dopamin sisteminde aksaklılar saptanır.
  • Epinefrin (adrenalin): Stres ya da korku karşısındaki davranışları tetikler; bu işleviyle “kaç ya da savaş” durumu gerçekleşir. Epinefrinin uyarısıyla kan şeker düzeyi yükselir, kalp vurum ve solunum sayısı artar, kan basıncı yükselir. Organizma her türden strese karşı diken üzerindedir. Arteriollerdeki daralma nedeniyle renk soluklaşır, ağız kuruluğu ve yutkunma güçlüğü belirir. Acilde, astma ataklarında (peribronşiyal kaslar üzerinde gevşetici etki), güçlü infeksiyonlarda (septik şokta periferik vazodilatasyona karşı) ve kardiyak arrestte (koroner damarlardaki kan akımını arttırmak amacıyla) kullanılır.
  • Norepinefrin (noradrenalin): Kan basıncını yükseltici ve kalp vurum sayısını arttırıcı etkisi vardır. Uyanık olma, dikkat, odaklanma, karar verme gibi uyarıcı işlevleri önemlidir. 
  • Endorfin: Ağrı önlemede çok önemlidir. Başağrıları ve fibromyalji sendromu gibi yakınmalar, endorfin eksikliğinde görülen olgulardır.
  • Oksitosin: Aşk ya da cinsellik hormonu olarak bilinen bir nörotransmitterdir. Romantizm, cinsel aktivite, ereksiyon, orgazm, gebelik isteği, doğumda uterus kontraksiyonları, laktasyon, mutluluk, sosyal ilişkiler ve streslere direnç sağladığı saptamıştır. Kadınlarda özellikle doğum ve emzirme sırasında yüksek düzeylere ulaşır. Sosyal iletişimin bozuk olmasıyla bilinen otizmlilerde, oksitosin tedavisinin yararlı olduğu bildirilmektedir.

                                Nörotransmitterlerin kimyasal yapısı

                      storage.php?o=bx_glossary_files&f=nhwjbtgmrrjgbsd3eytck4mbrphuyyu5.jpg

6 0 0 0 0 0
  • 684
  • +

Hekim.Net

Close