Amiloid ve Amiloidoz
Amiloid, Latince amylum (nişasta) kökeninden türetimiş bir nitelemedir (amylum+oid -> amyloid); -oid takısı "benzeri" anlamında kullanlır; bu nedenle, amyloid tanımı, "nişasta benzeri" anlamını taşımaktadır (Matthias Schleiden, 1838). Tıptaki ilk kez Dr. Rudolph Virchow (1854) tarafından beyindeki corpora amylacea (günümüzde AA amiloid olarak bilinir) için kullanılmıştır.
Amiloid maddesi, organizmada üretilen ancak organizmaya yabancı, fibriler yapıda, kusurlu bir özgün protein türüdür. Amiloid fibrilleri hücresel ya da sıvısal kimyasallarla parçalanamaz, çoğu suda erimez. Dokularda ekstraselüler biçimde birikir. Amiloid maddesini oluşturan fibrillerin dizilişine göre serum amiloid A, serum amiloid P, adacık amiloid polipeptid (IAPP), β-amiloid (Aβ), vb türleri vardır. Amiloid maddesinin türlerinin ayırıcı tanısında immunohistokimyasal yöntemler uygulanır. Histopatolojide H&E ile pembe, Congo red ile koyu sarı-kırmızı renkte boyanır. Crystal violet ve methyl violet ile kırmızımsı-mor bir metakromazi verir. Polarize ışık mikroskopunda yeşilmsi bir yansıması izlenir. Ayrıntılı incelemelerde periyodik asid schiff (PAS), sirius kırmızıaı, pagoda kırmızısı, thioflavin-T ile boyanabilir. Elektron mikroskopunda 7 to 10 nm genişliğinde, çatallanma ve birbirleriyle kaynaşma göstermeyen liflerden oluştuğu saptanır.
Amiloidozis (amiloidoz), amiloid maddesinin dokulara birikmesi nedeniyle gelişen patolojileri niteleyen genel bir tanımlamadır. Amiloid maddesinin yerel ya da sistemik birikmesi, maddenin türüyle ilintilidir. Amiloid maddesinin neden olduğu hastalıkların bir bölümü kalıtsaldır.
Amiloidin birikmeleri: Klasik sınıflandırma